Kırmızı et fiyatlarındaki artış, besici ve kasapların yaşadığı sorunlar, Antalya’da düzenlenen toplantıda ele alındı. Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarlar Federasyonu’nun bağlı Kasap ve Besiciler Odası’nın başkanlarını bir araya getirdiği toplantı, Beldibi’nde düzenlendi. Toplantı sonunda hazırlanacak raporlar, bakanlık ve ilgili kurumlara sunulacak.

 

Toplantıya, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu’nu temsilen Denetim Kurulu Üyesi, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Abdullah Sevimçok da katıldı. Uzunu süredir gündemi et fiyatlarının oluşturduğunu belirten Başkan Abdullah Sevimçok, “Bundan 20 yıl öncesine kadar, Türkiye bir tarım ülkesiydi. Hayvancılıkta kendi kendine yeten bir ülkeydi. Ancak bugün canlı hayvan ithal eden bir ülkeyiz” dedi.

 

Toplantının önemine değinen Başkan Sevimçok, “Burada kasapların sorunları ile birlikte, ülkemizde et ve et ürünlerinde yaşanan sorunlar ele alınacak. Konunun birinci derecede muhatapları kasaplardır. Bunun için toplantı, sadece kasaplar için değil ülkemiz için de çok önemli. Federasyonumuz tarafından düzenlenen bu toplantının hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

 

Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarlar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, et sorununun çözümünün, süt tüketiminin artmasından geçtiğini söyledi. Bir bardak süt içmesinin artmasıyla sorunun çözüleceğini belirten Yalçındağ, “Süt para etmezse et olmaz. Bugün süt üretimimiz 12 milyon ton. 20 milyon ton olsun. İnek sayımız, 4.5 milyon. Bunlardan doğan erkek inek sayısı 2.250 milyon. İnek sayımız 6-7 milyon olması gerekir. Ancak o zaman da 80 kuruş olan süt 40 kuruşa düşerse, bunun sorumluluğunu kimse alamaz. İki tarafı da keskin bıçak. Son derece dikkatli izlenmesi gereken bir politika” şeklinde konuştu.

 

İyi bir çözüm yolu ile et sorununun 3 yılda çözüme kavuşacağını ifade eden Yalçındağ, şöyle devam etti: “Et ithalatı nereye kadar. Bu kesinlikle çözüm değil. Çözüm, besi materyali ithal edilmesinde. Et ithalatı yapılıyor, sakatat bulunamıyor. Ülkemizin dengeleri ile oynamamak gerekir” dedi. Koyunculuk sektörünün iyiye doğru gittiğini sözlerine ekleyen Yalçındağ, 2010 yılında kesilen dişi kuzu sayısında ciddi bir azalma olduğunu, 2012 yılından itibaren koyunculuk sektörünün rahatlayacağını söyledi.