Sevimçok, “Bir koyundan beş tane post çıkmaz!”

 

Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Abdullah Sevimçok’un esnafı mağdur eden telif yasasıyla ilgili olarak yerel ve ulusal basında çıkan haberler sonrasında, İstanbul’dan uçakla Antalya’ya hareket eden Müzik Yapımcıları Meslek Birliği'nin (MÜYAP) Genel Sekreteri Ahmet Asena, Başkan Sevimçok’u makamında ziyaret ederek yasa hakkında görüştü. Ziyaret de Başkan Sevimçok’un yanı sıra AESOB Başkan Vekili Adlıhan Dere, Antalya Börek.Etli Pide.Yufka.Kafeterya.Kafe ve Barlar Odası Başkanı Hüseyin Şimşek, Antalya Berberler Odası Başkanı Yüksel Uzun, Antalya Kuaförler ve Manikürcüler Odası Başkanı Dursun Dalma ve Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı’da hazır bulundu.

 

 

 

MÜYAP’ı temsilen buradayız

 

MÜYAP’ı temsilen Esnaf Odaları Birliği’ne geldiklerini belirten MÜYAP Genel Sekreteri Ahmet Asena, yasanın aslında yeni olmadığını ve 2001 yılından beridir geçerli olduğunu ama yaygın bir biçimde uygulanmaya başlamasının 2004 yılından sonra olduğunun altını çizerek Türkiye çapında bakıldığı zaman 6-7 bin civarında telif sözleşmesi imzaladıklarını ve bunun içerisinde Antalya’da ki oteller de dâhil olmak üzere çok fazla sayıda işletme olduğunu söyledi. Asena, “Antalya’da ki otellerde dâhil olmak üzere sözleşme imzaladığımız çok sayıda işletme var ve bu sayı Türkiye çapında 6-7 bini buluyor. Yasanın bizlere vermiş olduğu görev ve o görevle bağlantılı yetkiler kapsamında bizler, müzik kullanıldığı bilinen yerlerde müzik kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek için yasal girişimde bulunduk ve bunun sonucunda da gördük ki bu durum Antalya’da belli bir rahatsızlık oluşturmuş. Bizlerde esnafları temsilen sizlerle yüz yüze konuşarak karşılıklı çözüm arayışı içinde olmak adına sizleri ziyarete geldik.” dedi.

 

 

 

Bir koyundan beş tane post çıkmaz!

 

Başkan Sevimçok ise telif yasası konusundaki esnafın serzenişlerine kulak verip saygı göstererek AESOB’a gelmelerinden dolayı MÜYAP Genel Sekreteri Ahmet Asena’ya teşekkürlerini iletti ve iki tarafından zarar görmeyeceği şekilde bu konuyu çözmek zorunda olduklarını belirtti. Sevimçok, “Bizim bu konudaki duyarlılığımıza ve serzenişlerimize saygı göstererek buraya kadar geldiniz için camiamız adına sizlere teşekkür ediyoruz. Esnaflarımız çok zor günler geçirmektedirler. Esnaflarımızın çoğu tabela vergisi, stopaj, KDV, geçici vergi, gelir vergisi, dükkân kirası, kredisi, aidatı derken nefes dahi alamaz hale gelmiştir. Şimdi bunun üstüne bir de dükkânlarınızda dinlediğiniz müziğe de şu kadar telif ödeyeceksiniz derseniz o zaman esnafın kıpırdayacak hali dahi kalmaz. Bu durum esnaflarımızın üzerinde özellikle şu son günlerde iyiden iyiye bir baskı oluşturulmuştur. Yeri geldiğinde yurttan ve dünyadan haber almak ve yeri geldiğinde de streslerini atıp bir nebze olsun rahatlamak için radyo dinleyip televizyon seyreden esnaflarımız, telif yasası yüzünden şimdilerde radyo ve televizyonlarını birer birer dükkânlarından kaldırıyorlar. Elbette ki emeğe hepimizin saygısı var ama bir koyundan da beş tane post çıkarmaya kalkarsak bir koyundan beş tane post çıkmaz. Bizler ne yapıyoruz? Zaten yeni çıkan bir sanatçının albümünü ve cd’sini para verip alıyoruz, albüm yapılırken de bir şarkının bestecisi ve söz yazarı telif hakkını alıyor, okuyan sanatçıda alıyor. Sonra ne yapıyoruz o sanatçının biz bilet alarak konserine gidiyoruz bir şekilde onu konserde dinlerken ve izlerken de telif ödemiş oluyoruz, zaten televizyon ve radyo kanalları çaldıkları müziğin telif hakkını da ödüyorlar ve kısacası dolaylı olarak bu kişilere zaten telif ödeniyor. Şimdi siz bunun üstüne kalkıp bir berber dükkânından, bir terziden, bir bakkal veya köfteciden müzik dinledi diye bir daha para isterseniz bu çok doğru bir uygulama olmaz. Müzikle para kazanan herkes, ticaretini müzikle yapan herkes parasını versin ve müziği aktif olarak kullanan büyük işletmelerde parasını versin ama 50 metrekarenin altında bir dükkânda çalışan bir ayakkabı tamircisi veyahut da ne bileyim bir yorgancı esnafı veya taksici esnafı da vermesin. Bununla ilgili olarak bizler tekrardan konfederasyonumuzla, oda başkanlarımızla, esnaflarımızla ve sizlerle de bir kez daha oturup konuşacağız ve mümkün olduğu kadar sizinde bizimde zarar görmeyeceğimiz şekilde sizinde önerilerinizi alıp bizlerde önerilerimizi sunacağız ve bir şekilde orta yolu bulup anlaşıp görüşeceğiz. Ama müzikten para kazanan ve müziğin ticaretini yapan yerlerle de lütfen küçük esnafımızı kıyas etmeyelim. Sanatçılarında emeğine saygı gösterelim ama bir koyundan da beş tane post çıkartmaya çalışmayalım ve bu yasada bir düzenleme yapıp, esnaflarımızı bir suçlu gibi müşterilerinin yanında polis eşliğinde dükkânlarını kamerayla basarak rencide etmeyelim.” diye konuştu.

 

 

 

Bölgesel olarak anlaşalım

MÜYAP Genel Sekreteri Ahmet Asena ise tespitleri yasayla başka türlü yapma imkânlarının olmadığını, dükkânın içerisinde yapılan işin niteliğine bağlı olarak 2 ya da 22 hiç önemli değil müşteriler bulunuyor ve işyerinde müzik çalınıyorsa yani o mekânın içinde umuma arz ediliyorsa izin alınarak telif ücreti ödenmesinin gerektiğini belirterek sorunun çözümü için ortak bir fiyatlama üzerinden yaygın bir kampanya ile anlaşmaya hazır olduklarını söyledi. “Asena, “Yasa diyor ki, bir yerde müzik olup olmadığını saptamak için savcılığa başvuracaksın, savcılık bilirkişi görevlendirecek o bilirkişinin yanına polis verecek ve onunla beraber işyerine gidilecek. Bizim talebimiz aslında bu değil. Biz sadece haklarını temsil ettiğimiz ve koruduğumuz kesimdeki insanların haklarını sağlamak istiyoruz. Dolayısıyla aslında buraya geliş nedenimizde bu. Bu durum bizi de rahatsız ediyor. Yani biz küçük ölçekli esnafa, orta ölçekli işyerine ya da otele polis girmesini istemiyoruz. Ama maalesef ki yasa böyle. Gerçi bir değişiklik talebimiz var, bakanlıkta uygun gördü ve mecliste uygun görürse eğer, idari denetim mekanizmasıyla olacak bu. Müfettiş gibi birisi gelecek ve bakacak. Bizim talep ettiğimiz bu çünkü. Esnafa o rahatsızlığı vermek istemiyoruz. Bende olsam bir dükkânım olsa, dükkânda müşterim varken içeriye polisin girip kamerayla kayıt yapmasından rahatsız olurum. Bu bizim talebimiz değil yasanın zorunlu sonucu. Bizim talebimiz ve bugünde burada olmamızın nedeni bir anlaşmaya varmak. Biz istiyoruz ki bölgesel olarak anlaşalım, iki tarafın gönüllü ödeyeceği bizimde kabul edeceğimiz bir fiyatlama üzerinden yaygın bir kampanya ile Antalya esnafını bu dertten kurtaralım.” dedi.