Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Abdullah Sevimçok, her yıl Antalya’ya binlerce turistin geldiğini ve bu gelen turistin yüzde 70’inin şehir esnafıyla buluşmadığını ya da buluşturulamadığını söyleyerek Antalya’nın sadece ve sadece Antalya Havalimanı ve Cumhuriyet Meydanı’ndan ibaret olmadığını söyledi. Sevimçok, “Geçtiğimiz yıl Antalya’mıza havayoluyla tam 10 milyon 491 bin turist gelmiş. Bu rakamı Antalya İl Kültür Turizm Müdürlüğü kendi sitesinden yayınlayarak vermiştir. Peki, 2012 yılında Antalya’mıza gelen bu yaklaşık 10 milyon küsur turistten acaba yüzde kaçı şehir esnafıyla buluşmuş ya da buluşturulmuştur? İşte burası tartışılır. Çünkü havalimanına gelen bu turistler doğrudan tatil yapacakları her şey dâhil beş yıldızlı otellerine götürülmekte ve fotoğraf çekmek maksadıyla da sadece Cumhuriyet Meydanına tur otobüsleriyle getirilmektedirler. Güllük’te ki, Kapalıyol da ki, Işıklar da ki, Doğu Garajı’nda ki, Dokuma da ki ve şehrin daha pek çok noktasındaki esnaflarımız şehrimizi gezmeye gelen bu turistlerle ne yazıktır ki buluşturulmamaktadır. Tabi burada suçu sadece ve sadece her şey dâhil sistemine ve tur şirketlerine atmak da doğru değildir. Çünkü maalesef ki bizim kent merkezimizde turisti oraya çekecek farklı alternatifler yoktur. Her ülkede ve şehirde oranın kültürünün ve yerel tatlarının sergilendiği çeşitli halk pazarları olur ve turistlerde mutlaka oraları ziyaret ederler. Ama gel gör ki Antalya’mızın merkezinde bir halk pazarımız dahi yoktur. Hadi onu geçin 680km’lik çok uzun bir sahil şeridine sahip olmamıza rağmen bir balık pazarımız bile yoktur. Bu talihsiz durum bu şehre hiç yakışmamaktadır. Balıkçı esnafımız şehrin belli noktalarında dağınık bir vaziyette hayatta kalma mücadelesi vermektedirler. Hâlbuki tıpkı bir İzmir’deki gibi, İstanbul’daki gibi bir balık pazarımız ya da halk pazarımız olsa bu halk pazarında balık sergilerimiz, sebze meyve satışlarımız, nar, portakal ve havuç suyu satışlarımız olsa, piyazımız, kabak tatlımız ve reçellerimiz buradan şehrimize gelen gelen yerli ve yabancı misafirlerimize sunulsa eminim ki o yer ziyaretçi akınına uğrar. Gerektiğinde topluca alışverişini yapabileceğin ve istediğinde de tezgâhından canlı balığını seçip alarak pişirttirip veyahut da kızarttırıp hemen oracıktaki salaş bir balık restoranında önüne servis yaptırarak keyifle yiyeceğiniz bir yerin olduğunu düşünsenize. İşte o zaman ister istemez turist bu kültüre kendi ayaklarıyla gelecektir ve böyle bir yer de, içerisindeki turşucusu, reçelcisi, mantarcısı, baharatçısı, manavı, kasabı, balıkçısı, şarküterisi ve kuruyemişçisi ile birlikte Antalya’mızın en vazgeçilmez renklerinden birisi olacaktır.” diye konuştu.