Tarihi Sobacılar Çarşısı’nı ziyaret ederek esnafla dertleşip onların sorunlarını dinleyen Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Abdullah Sevimçok, Antalya’nın tarihinin yattığı ve kaybolmaya yüz tutmuş bazı mesleklerin belki de son örneklerinin yaşatılmaya çalışıldığı bu çarşı esnafına karşı alınan kararın üzücü olduğunu belirtti. Çarşı esnafının çok dertli olduğunu ve evlerine ekmek dahi götüremeyecek bir vaziyette olduğunu belirten Başkan Sevimçok, zar zor geçinmeye çalışan bu kişileri kültürümüzü yansıttıkları mesleklerine karşı teşvik etmek ve orada gelecek nesiller adına yaşatmak adına sembolik bir kira almak dururken birde tahliye kararı alınmasının oradaki meslek erbaplarına karşı yapılan bir haksızlık olduğunu söyledi. Sevimçok ayrıca Antalya’yı seven ve Antalya’nın kültürel miraslarına değer veren herkesi de bu tarihi çarşıya sahip çıkmaya çağırdı. Sevimçok, “Sobacılar Çarşısı Antalya da belki de en son kalmış ve kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin son demlerini yaşadıkları çok özel bir çarşıdır. Buradaki esnafların çoğu mesleklerinin son temsilcisi ve bir şekilde bu mesleklerin yaşatılması gerekiyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından verilen tahliye kararı ise burada mesleklerini icra etmeye çalışan esnaflarımız adına oldukça üzücüdür.” diye konuştu. Hükümetin kaybolmaya yüz tutmuş meslekler ile ilgili olarak ciddi adımlar attığına da değinen Sevimçok, “Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerle ilgili hükümet tarafından ciddi yaptırımlar getirildi. Bu meslekleri icra edenler için maddi kaynakların sağlanması adına vergilerinin asgariye düşürülmesi ve desteklenmesi adına bazı adımlar atıldı. Hal böyle iken Vakıflar Bölge Müdürlüğünün durumun tam tersine bir yaklaşım içerisinde çarşı esnafına tahliye kararı göndermesi başta çarşı esnafları olmak üzere hepimizi derinden yaralamıştır. Önceliğimiz, oradaki boş dükkânlarında doldurularak el sanatlarının ve kaybolmaya yüz tutmuş daha nice mesleğin hayata geçirilmesini sağlamak olacakken sergilenen bu tutum hiç de hoş olmamıştır. Esnaf ticari bir meta olarak görülmemelidir ve burada yapılması gereken şey, zaten üç beş tane kalan meslek erbabını ve sanatkârı korumak olmalıdır.” dedi.