Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’ne (AESOB) bağlı il ve ilçelerdeki oda başkanları değerlendirme toplantısında bir araya gelerek esnafın sorunlarını ve çözüm önerilerini tartıştılar. Şehir merkezinin yanı sıra artık mahalle aralarına kadar girerek birbiri ardına kendi uzantıları olan cep marketlerini açan büyük alış veriş merkezleri sorununa da değinilen toplantıda, mevcut esnafların artık yeniçağa ayak uydurarak kendilerini geliştirmek zorunda oldukları söylenildi.
Laf olsun diye ticaret yapılmaz
Toplantıdaki konuşmasında “Laf olsun diye ticaret yapılmaz” diyen AESOB Başkanı Abdullah Sevimçok ise teknolojinin nimetlerinden faydalanılmadıktan sonra Antalya’da ve Türkiye’de esnaflık yapmanın çok zor olduğunu belirtti. Sevimçok, “Artık biz esnaflar olarak hepimiz global gelişmeye ve çağa ayak uydurmak zorundayız. Çünkü bu saatten sonra Antalya’da ve Türkiye’de esnaflık yapmak çok zorlaştı. Artık eskisi gibi dükkânda müşteri bekleme devri bitti. Dükkânlarımızı albenili hale getirmeliyiz. Tabi birazda kendimizi sorgulamalıyız. İşini düzgün yapan ve kurallara uyan ayakta kalacaktır. Ürünümüze güveneceğiz ve sadece işimizi yapacağız. Laf olsun diye ticaret yapılmaz” dedi.
Biz insanların yüreğine bakıyoruz AVM’ler ise kredi kartlarına
Sevimçok ayrıca, AVM’ler ve onların mahalle aralarına kadar sokularak açılan cep market uzantıları karşısında da mücadeleden asla yılmamanın gerektiğini söyleyerek, aslında esnaf ve sanatkârların avantajlarının AVM’ler den daha çok olduğunun da altını çizdi. Sevimçok, “Biz insanların yüreğine bakıyoruz AVM’ler ise kredi kartlarına, bu yüzden bizim avantajımız onlardan daha çok. Bu duygusal avantajı ve samimiyeti kullanarak artık onlarla rekabet edebilir düzeyde ürünlerimizi satacağız. Vitrinlerimiz düzgün, dükkânlarımız temiz, çeşidimiz fazla ama adet olarak az ürün satacağız. Evet, onların kapalı alan gücü ve sermaye avantajları var ama bizlerde kendi avantajlarımızı kullanacağız. Teknolojinin nimetlerinden faydalanacağız. Bunun için çeşitli anlaşmalar yapıyoruz ve bu anlaşmaların içerisinde e-ticaret sistemi de var. Artık tüm esnaflarımız kendi internet sitelerini kurarak, dükkânlarından dünyaya açılmalılar ve elektronik ortamda da satışlarını yapmalılar. Marka tescillerini yaptırıp ne işle iştigal oluyorlarsa da dükkânlarının isim haklarını almalılar. Ayakta kalabilmek ve güçlü sermayenin dişlileri arasında ezilmemek için bu değişim şart.” diye konuştu.