Yöresel Lezzetler Zarar Görecek!

31 Aralık 2013 tarihinden itibaren işlerlik kazanacak olan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunuyla birlikte üretimde pastörize süt ve pastörize yumurta kullanımının zorunlu hale gelmesi karşısında yöresel lezzetlerin zarar göreceğini söyleyen Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Abdullah Sevimçok, bu yeni yasayla birlikte yöresel değerlerin ve ağız tatlarının da yok olacağını savundu. Sevimçok, “31 Aralık 2013 tarihi itibariyle tam anlamıyla işlerlik kazanacak olan bu kanunla birlikte yöresel lezzetlerimiz maalesef ki zarar görecektir. Çünkü yeni yasa gereği özellikle küçük ve orta ölçekli esnafımızın tepkisine neden olan bazı yeni uygulamalar söz konusu olup özellikle küçük çaplı imalathaneler de bu durumdan dertlidirler. Örnek verecek olursak, artık dondurma üretiminde normal süt yerine pastörize süt, pasta imalatında ise pastörize yumurta kullanılacaktır. Bunun yanı sıra, bir imalathane de birden fazla ürün işlenemeyecektir. Yasa gereği bir imalathanede yaş pasta yapılıyorsa, helva yapılamayacak, helva yapılıyorsa da bu sefer dondurma yapılamayacaktır. Bu durum geleneksel çizgisini ve kalitesini koruyarak markalaşmış bazı küçük esnaf dükkanlarını ve onların ustalarını da bitirecektir. Zaten bir imalathanede yaş pasta, helva yada dondurma aynı anda yapılmamaktadır. Yaş pasta bittiği zaman kuru pasta o bittiği zamanda helva ve helva bitince de dondurma yapılmaktadır. Dahası bu tezgahlar iş bitiminde temizlendikten sonra başka bir ürünün üretiminde kullanılmaktadır. Her üretim için ayrı bir tezgah yapabilmek için en az 300 metrekarelik imalathaneler lazımdır ki bunu da zaten küçük esnafın yapabilmesi mümkün değildir. Burada önemli olan, sağlık koşullarına ve hijyene önem verilerek üretimin yapılıp yapılmadığına bakmak olmalıdır. Yoksa yasanın bu şekliyle uygulanması halinde çok yakında Antalya’da birçok lezzet ustası işyerlerini kapatmak durumunda kalacaktır. Netice itibariyle bu yeni yasanın esnafın önünü keserek yöresel lezzetlerimizin yok olmasına neden olması yerine, küçük esnafı özendirici şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Eğer bir takım şeyler hakikaten de sağlık adına yapılıyorsa da özellikle Antalya’da yaz aylarında ortaya çıkarak cadde ve kaldırımları kiralayan ve neredeyse her köşe başına dondurma tezgahı koyarak hangi koşullarda yapıldığı bilinmeyen açık dondurmaları satan tezgahlara izin verilmemesi gerekmektedir. Yoksa yıllardır yeri yurdu bilinen ve sabit dükkanında artık yöresel bir tat haline gelerek isim yapmış olan ve kendi imalatı ürünlerini satan küçük esnafın ürünlerinde kullandığı sütün yada yumurtanın pastörize olup olmadığı hususuna yani ustanın işine karışmamak gerekmektedir” diye konuştu.